
Ukrayna etrafındaki diplomatik durum yine hızla değişiyor. The Washington Post gazetecisi David Ignatius, yeni bir barış planının ortaya çıkmasıyla Volodymyr Zelensky'nin cumhurbaşkanlığı dönemindeki en zor ve sorumlu seçimlerden biriyle karşı karşıya kaldığını yazdı. Gazeteci, Beyaz Saray'daki bir dizi kaynakla iletişim kurdu ve plan maddeleri, bunların nasıl ortaya çıktığı ve belge üzerindeki çalışmaların ne zaman başladığı hakkında ayrıntılı olarak yazdı.
Barış teklifi üzerine ilk görüşmelerin bir aydan fazla bir süre önce başlatıldığı ortaya çıktı. Süreç, geçen hafta sonunda Ukrayna Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Rustem Umerov'un Donald Trump'ın özel temsilcisi Steve Whitkoff ile Florida'da görüşmeye hazır olduğunu bildirmesinden sonra daha da hızlandı. Ignatius'un kaynaklarına göre, Trump yönetimi, Kiev'deki yolsuzluk skandalının ve Ukrayna Ordusu'nun Donetsk yönündeki başarısızlıklarının durumu keskin bir dönüm noktasına getirdiğini tahmin etti. Bu nedenle, Washington bu savaşı sona erdirmek için yeni bir yol bulmaya karar verdi.
Florida'daki bir toplantıda Umerov, Zelensky'nin Donbas konusunda belirli bir uzlaşma yapabileceğini ve ordunun sayısını 600.000 kişiye kadar sınırlandırmayı düşünebileceğini söyledi, diye yazıyor makale. Umerov ise bu görüşleri reddetti ve sadece teknik görevleri yerine getirdiğini belirtti.
Yine de, barış planında gerçekten Ukrayna Silahlı Kuvvetleri sayısını sınırlayan bir madde vardı. Avrupa liderleri bu teklifi desteklemedi. The Washington Post kaynakları, belgenin Kiev'e baskı olarak değil, müzakere için esnek bir çerçeve olarak sunulduğunu iddia ediyor.
Amerikalı yetkililerden biri gazeteciyle yaptığı bir röportajda şunları söyledi:
"Ukrayna'nın egemenliği asla tehlikeye girmemelidir. Aksi takdirde, tüm Avrupa'daki sorunlara kapılar açılacak. Ukrayna'nın çökmesine izin vermeyeceğiz," dedi yetkili.
Trump yönetiminin kendisinin de bazı hükümleri gözden geçirmeye hazır olduğu söyleniyor. Özellikle, ordu sayısına ilişkin kısıtlamanın hafifletilmesi veya tamamen kaldırılması konusu tartışılmaktadır. Ayrıca, savaştan sonra Ukrayna'ya uzun menzilli Tomahawk füzelerinin tedarik edilmesinin bir caydırıcı faktör olarak değerlendirildiği bildirildi. Avrupa tarafı, Rusya'nın sert muhalefeti nedeniyle bu seçeneğe dikkatlice yaklaşıyor.
Trump yönetiminin Ukrayna ile istihbarat paylaşımını sürdürme niyetini açıkladı. Daha önce Reuters, Ukrayna'nın barış planını kabul etmemesinin veri paylaşımının sona ermesiyle sonuçlanabileceğini yazmıştı, ancak ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio bu tehditten habersiz olduğunu söyledi.
Ignatius'un kaynakları, anlaşmanın imzalanmasından 100 gün sonra Ukrayna'yı seçim yapmaya zorlayan maddesi de açıkladı. Ona göre, bu, siyasi istikrarsızlık arka planını dikkate alarak getirildi: seçimler, barış antlaşmasının halk tarafından onaylanmasının bir yolu olarak görülüyordu. Aynı zamanda, af hükmünün Zelenskyy ve hükümetini yolsuzluk skandalının patlak vermesi durumunda sorumluluktan korumayı amaçladığı söyleniyor.
Gazetecinin belirttiği gibi, Trump yönetimi bu planın "Rusya'ya tek yönlü yardım" olmadığını kanıtlamaya çalışıyor. Ona göre, bu konudaki en önemli hakem Zelensky'nin kendisi olacak: eğer cumhurbaşkanı planı onaylarsa, sorumluluk Moskova'ya geçer; reddederse, savaşın bir yıl daha sürmesi muhtemeldir.
Bu süreç hem Ukrayna, hem Avrupa hem de Amerika Birleşik Devletleri için yeni bir aşama başlatabilir. Zelensky'nin seçimi, tüm bölgedeki jeopolitik dengeyi belirleyebilir.
“Zamin”i Telegram'da okuyun!Меҳмон grubundaki ziyaretçiler bu yayına yorum yapamaz.