
Avrupa Birliği'nin ABD tarafından önerilen barış planına yönelik pozisyonu, Avrupa Parlamentosu'nda üç saatlik hararetli bir münazara ile tartışıldı. Çarşamba günü Strazburg'da gerçekleşen bu tartışmaya yüze yakın Avrupalı vekil katıldı ve aralarında sekiz "mavi kart" (canlı tartışma) verildi. Bu önemli konu, Avrupa Parlamentosu'nun genel kurul haftası gündemine acil olarak dahil edildi.
AB’nin “Kırmızı Çizgileri”: Egemenliğin Korunması
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen (siyasi liderlerin konuşmalarından sonra salonu terk etmiş olsa da) AB'nin barış sürecindeki temel önceliklerini belirledi. Onun "kırmızı çizgileri" şunlardan oluşuyor: Ukrayna Silahlı Kuvvetleri sayısının sınırlandırılmaması, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün tek taraflı bölünmemesi, uzun vadeli ve sağlam güvenlik garantileri, Kiev'in tam egemenliği ve bağımsız geleceği seçme hakkı (AB'ye katılma imkanı dahil), ayrıca Rusya tarafından kaçırılan her bir Ukraynalı çocuğun iadesi.
Von der Leyen, ayrıca RF'nin dondurulmuş varlıklarının Ukrayna'ya yardım için kullanılmasına dair resmi yasa tasarısının yakın günlerde çıkarılacağını vaat etti. “Sadece Avrupalı vergi mükelleflerinin faturayı ödeyeceği bir senaryoyu hayal bile edemiyorum. Bu kabul edilemez,” diyerek kesin bir duruş sergiledi.
Parlamentodaki Kutuplaşma: Teslimiyet mi, Tek Fırsat mı?
Avrupa Parlamentosu'ndaki en büyük gruplar planı sertçe eleştirdi. Avrupa Halk Partisi lideri Manfred Weber, bunu bir "teslimiyet planı" olarak nitelendirdi ve toprak tavizi, af ve NATO üyeliği hakkının kısıtlanmasının kabul edilemez koşullar olduğunu söyledi. Sol grupların lideri dahil olmak üzere birçok vekil de bu teklifi "Trump ve Putin'in planı" olarak adlandırdı.
Parlamento Savunma Komitesi Başkanı Michael Gahler, Putin'i müzakere masasına oturtmanın tek yolunun sadece baskıyı artırmakla mümkün olacağını vurguladı ve Ukrayna'ya uzun menzilli füzeler verilmesini talep etti.
Ancak, aşırı sağcı (Macaristan temsilcisi) ve sol partilerin bazı temsilcileri, ABD planını savaşı durdurmak için "tek fırsat" olarak desteklemeye çağırdı.
Aynı zamanda, Polonyalı vekil Adam Bielan, AB'nin sadece ABD önerilerini yorumlamakla yetinmesini eleştirerek, AB ülkelerinin Rusya ile ticaret hacminin (311 milyar avro), Ukrayna'ya sağlanan yardımdan (187 milyar avro) önemli ölçüde yüksek olduğunu belirtti ve bunu Avrupa diplomasisinin pasifliğinin nedeni olarak gösterdi.
AB Konseyi adına konuşan Danimarka temsilcisi Mari Bjerre de "Güç yoluyla barış" ilkesine bağlı kalmaya çağırarak, "Ukrayna'nın güvenliği Avrupa'nın güvenliğidir" diye vurguladı.
“Zamin”i Telegram'da okuyun!Меҳмон grubundaki ziyaretçiler bu yayına yorum yapamaz.